Uzm. Klinik Psikolog
Nazlıcan Esatoğlu
Uzm. Kl. Psk. Nazlıcan Esatoğlu, psikoterapi sürecini bireyin yaşam öyküsüne, kişilik
yapısına ve ihtiyaçlarına göre yapılandıran bütüncül bir yaklaşımla yürütmektedir. Her bireyin
içsel dinamikleri, baş etme mekanizmaları ve değişime hazır oluş düzeyi farklılık
gösterdiğinden, terapi süreci sabit bir modele değil, danışanın bireysel özelliklerine dayalı
olarak esnek biçimde şekillendirilmektedir.

Terapi Yaklaşımları
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
BDT yöntemini özellikle düşünce, duygu ve davranışlar arasındaki etkileşimi fark etmeye ve
işlevsel olmayan düşünce kalıplarını dönüştürmeye yönelik olarak kullanmaktadır. Bu
yaklaşım, depresyon, kaygı bozuklukları, OKB ve stres temelli problemlerle çalışan
bireylerde etkili sonuçlar sağlamaktadır.
Psikodinamik Terapi
Psikodinamik yaklaşım, bireyin erken dönem yaşantılarının ve bilinçdışı süreçlerinin bugünkü
ilişkilerine ve duygusal dünyasına olan etkilerini anlamaya yöneliktir, özellikle duygusal
derinlik arayan, tekrarlayan ilişki örüntüleri yaşayan ve içsel çatışmalarla baş etmeye çalışan
bireylerle bu çerçevede çalışmaktadır.
Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi
Kısa süreli çözüm odaklı terapi, danışanın mevcut kaynaklarını harekete geçirmeyi ve sınırlı
sürede değişim odaklı ilerlemeyi esas alır. Belirli bir konuya yönelik netlik arayan veya yön
bulmakta zorlanan bireylerle bu yöntemi hedef odaklı biçimde uygulamaktadır.
Bu yaklaşımlar, danışanın ihtiyaçlarına uygun biçimde bir araya getirilerek; hem duygusal içgörüye alan tanıyan hem de günlük yaşam işlevselliğini destekleyen etkili bir terapi süreci sunmaktadır.
Çalışma Alanları
Uzm. Kl. Psk. Nazlıcan Esatoğlu, terapi sürecinde çocuk, ergen ve yetişkin bireylerle
çalışmakta; bireylerin duygusal, bilişsel ve davranışsal düzeyde yaşadığı psikolojik
zorlanmalara yönelik klinik değerlendirme ve terapi hizmeti sunmaktadır.
Aşağıda, sıklıkla çalışılan başlıca başvuru nedenleri yer almaktadır:
- Depresyon, distimi ve duygu durum bozuklukları
- Yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Travma ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- İlişki sorunları, bağlanma problemleri ve duygusal bağımlılık
- Özgüven eksikliği, yetersizlik ve değersizlik duyguları
- Kayıp, ayrılık ve yas süreçleri
- Stres yönetimi ve tükenmişlik sendromu
- Yeme bozuklukları (anoreksiya, bulimiya, duygusal yeme vb.)
- Somatik belirtilerle seyreden psikolojik zorlanmalar
- Alkol, madde ve davranışsal bağımlılıklar (teknoloji, sosyal medya, alışveriş vb.)
- Sosyal fobi, özgül fobiler ve tik bozuklukları
- Karar verme güçlükleri ve yaşam yönelimiyle ilgili belirsizlikler
- Mükemmeliyetçilik, aşırı kontrol ihtiyacı ve katı içsel standartlar
- Kimlik gelişimi ve benlik sorgulamaları
- Akademik ve mesleki performans kaygıları
- Duygu düzenleme güçlükleri, dürtüsellik ve öfke problemleri
- Uyku problemleri, gece anksiyetesi
- İçe kapanma, sosyal geri çekilme ve yalnızlık hissi
- Aile içi çatışmalar ve sınır koyma zorlukları
- Özşefkat eksikliği ve kendilik değeriyle ilgili zorlanmalar
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
- Ayrılma kaygısı ve okul fobisi
- Davranış problemleri (inatçılık, kurallara uymama, öfke nöbetleri)
- Kardeş kıskançlığı ve uyum sorunları
- Yeme ve uyku sorunları
- Alt ıslatma, tırnak yeme, tikler gibi gelişimsel belirtiler
- Kaygı bozuklukları ve korkular
- Boşanma sürecine uyum ve ebeveyn ayrılığıyla baş etme
- Travmatik yaşantılar sonrası duygusal tepkiler
- Akademik motivasyon düşüklüğü ve öğrenmeye direnç
- Sosyal beceri eksikliği ve arkadaş ilişkilerinde zorluklar
- Gelişimsel değerlendirme ve duygusal destek ihtiyacı
- Oyun terapisi eşliğinde duyguların ifade edilmesi ve işlenmesi
Bu başlıklar altında yürütülen çalışmalar, danışanın yaş grubuna, gelişimsel düzeyine ve terapiye hazır oluşuna uygun yöntemlerle planlanmaktadır. Gerekli durumlarda psikometrik testler, ebeveyn görüşmeleri ve okul/kurum iş birliğiyle çok yönlü değerlendirme süreçleri de yürütülmektedir.
Tüm görüşmeler, etik ilkeler çerçevesinde yürütülmekte ve danışan gizliliği titizlikle
korunmaktadır.

Motivasyonel Görüşme Teknikleri
Motivasyonel görüşme, özellikle değişim sürecine direnç gösteren ya da kararsızlık yaşayan bireylerle yürütülen çalışmalarda, danışanın içsel motivasyon kaynaklarını fark etmesini ve bu doğrultuda davranış değişikliğine adım atmasını kolaylaştıran yapılandırılmış bir terapi tekniğidir.
- Değişim isteği ile kararsızlık bir aradaysa
- Harekete geçme konusunda zorlanılıyorsa
- İçsel direnç hissediliyorsa
- Sürekli ertelenen kararlar varsa
- Danışan terapiye gönülsüz yaklaşıyorsa
- Davranış değişikliği sağlanamıyorsa
- Değişime yönelik motivasyon eksikse
- Duygusal çatışmalar eyleme geçişi engelliyorsa
- Belirsizlik ve isteksizlik iç içe geçmişse
- Değişim dışarıdan talep ediliyor ancak içselleştirilemiyorsa
Destekleyici Terapi Yöntemleri
Oyun Terapisi
Çocuklarla yürütülen terapi sürecinde, oyun terapisi; çocuğun duygularını ifade etmesi, çatışmalarını anlamlandırması ve ilişkisel örüntülerini dışavurması için güvenli bir alan sağlar. Uzm. Kl. Psk. Nazlıcan Esatoğlu, yapılandırılmış ve gözleme dayalı oyun terapisi yöntemleriyle, çocuğun gelişimsel düzeyine uygun müdahaleler sunmaktadır.
Oyun terapisi, çocukların sözel olarak ifade edemedikleri duygu ve düşüncelerini oyun
yoluyla dışavurdukları, kendilerini güvende hissettikleri bir terapi yöntemidir. Özellikle
çocuğun gelişim düzeyine uygun, yapılandırılmış ve gözleme dayalı tekniklerle
sürdürüldüğünde, hem tanı koyucu hem de iyileştirici işlevi vardır. Oyun terapisinin etkili
olduğu başlıca alanlar şunlardır:
- Duygusal problemler: Kaygı, korku, öfke, üzüntü, düşük benlik algısı gibi
duyguların düzenlenmesinde. - Davranış problemleri: Agresyon, inatçılık, kurallara uymama, alt ıslatma, tırnak
yeme gibi dışavurumcu davranışlarda. - Travma ve kayıp deneyimleri: Yas, boşanma, hastalık, doğal afet, ihmal ya da
istismar sonrası yaşantılar. - Bağlanma problemleri: Güvensiz bağlanma örüntüleri, ayrılma kaygısı, anne-baba
ile ilişki güçlükleri.
Dikkat ve dürtü kontrolü sorunları: Dikkat eksikliği, hiperaktivite, dürtüsel
davranışlar. - Sosyal beceri güçlükleri: Akran ilişkilerinde zorluk, içe kapanıklık, kendini ifade
edememe. - Gelişimsel sorunlar ve uyum güçlükleri: Yeni kardeş doğumu, okula başlama,
taşınma gibi değişim süreçlerinde ortaya çıkan davranışsal tepkiler.
Oyun terapisi; çocuğun gündelik yaşamındaki davranışlarında belirgin değişiklikler fark
edildiğinde veya ebeveynin içgüdüsel olarak “bir şeylerin yolunda gitmediğini” düşündüğü
durumlarda başvurulabilecek etkili bir psikoterapi yöntemidir.
Başvurulabilecek Durumlar:
- Çocuğun duygularını ifade etmekte zorlandığı gözlemleniyorsa
- Okulda veya evde ani davranış değişiklikleri fark edildiyse
- Uyku, yeme, tuvalet alışkanlıklarında gerileme olduysa
- Travmatik bir yaşam olayı yaşandıysa
- Kardeş kıskançlığı, boşanma süreci, ölüm gibi zorlayıcı yaşam olayları varsa
- Akran ilişkilerinde sürekli çatışma ya da yalnızlık gözlemleniyorsa
- Ebeveynin sınır koymakta zorlandığı ya da çocuğun kurallara uymadığı durumlar
varsa

Destekleyici Terapi Yöntemleri
Oyun Terapisi
Çocuklarla yürütülen terapi sürecinde, oyun terapisi; çocuğun duygularını ifade etmesi, çatışmalarını anlamlandırması ve ilişkisel örüntülerini dışavurması için güvenli bir alan sağlar. Uzm. Kl. Psk. Nazlıcan Esatoğlu, yapılandırılmış ve gözleme dayalı oyun terapisi yöntemleriyle, çocuğun gelişimsel düzeyine uygun müdahaleler sunmaktadır.
Oyun terapisi, çocukların sözel olarak ifade edemedikleri duygu ve düşüncelerini oyun
yoluyla dışavurdukları, kendilerini güvende hissettikleri bir terapi yöntemidir. Özellikle
çocuğun gelişim düzeyine uygun, yapılandırılmış ve gözleme dayalı tekniklerle
sürdürüldüğünde, hem tanı koyucu hem de iyileştirici işlevi vardır. Oyun terapisinin etkili
olduğu başlıca alanlar şunlardır:
- Duygusal problemler: Kaygı, korku, öfke, üzüntü, düşük benlik algısı gibi
duyguların düzenlenmesinde. - Davranış problemleri: Agresyon, inatçılık, kurallara uymama, alt ıslatma, tırnak
yeme gibi dışavurumcu davranışlarda. - Travma ve kayıp deneyimleri: Yas, boşanma, hastalık, doğal afet, ihmal ya da
istismar sonrası yaşantılar. - Bağlanma problemleri: Güvensiz bağlanma örüntüleri, ayrılma kaygısı, anne-baba
ile ilişki güçlükleri.
Dikkat ve dürtü kontrolü sorunları: Dikkat eksikliği, hiperaktivite, dürtüsel
davranışlar. - Sosyal beceri güçlükleri: Akran ilişkilerinde zorluk, içe kapanıklık, kendini ifade
edememe. - Gelişimsel sorunlar ve uyum güçlükleri: Yeni kardeş doğumu, okula başlama,
taşınma gibi değişim süreçlerinde ortaya çıkan davranışsal tepkiler.
Oyun terapisi; çocuğun gündelik yaşamındaki davranışlarında belirgin değişiklikler fark
edildiğinde veya ebeveynin içgüdüsel olarak “bir şeylerin yolunda gitmediğini” düşündüğü
durumlarda başvurulabilecek etkili bir psikoterapi yöntemidir.
Başvurulabilecek Durumlar:
- Çocuğun duygularını ifade etmekte zorlandığı gözlemleniyorsa
- Okulda veya evde ani davranış değişiklikleri fark edildiyse
- Uyku, yeme, tuvalet alışkanlıklarında gerileme olduysa
- Travmatik bir yaşam olayı yaşandıysa
- Kardeş kıskançlığı, boşanma süreci, ölüm gibi zorlayıcı yaşam olayları varsa
- Akran ilişkilerinde sürekli çatışma ya da yalnızlık gözlemleniyorsa
- Ebeveynin sınır koymakta zorlandığı ya da çocuğun kurallara uymadığı durumlar
varsa
Motivasyonel Görüşme Teknikleri
Motivasyonel görüşme, özellikle değişim sürecine direnç gösteren ya da kararsızlık yaşayan bireylerle yürütülen çalışmalarda, danışanın içsel motivasyon kaynaklarını fark etmesini ve bu doğrultuda davranış değişikliğine adım atmasını kolaylaştıran yapılandırılmış bir terapi tekniğidir.
- Değişim isteği ile kararsızlık bir aradaysa
- Harekete geçme konusunda zorlanılıyorsa
- İçsel direnç hissediliyorsa
- Sürekli ertelenen kararlar varsa
- Danışan terapiye gönülsüz yaklaşıyorsa
- Davranış değişikliği sağlanamıyorsa
- Değişime yönelik motivasyon eksikse
- Duygusal çatışmalar eyleme geçişi engelliyorsa
- Belirsizlik ve isteksizlik iç içe geçmişse
- Değişim dışarıdan talep ediliyor ancak içselleştirilemiyorsa